Prof.Dr. Yunus Vehbi YAVUZ

yunus vehbi yavuz

Bir müslümanın aile hayatı nasıl olmalıdır? Bu soruya şöyle cevap verebiliriz: Kişi eğer bekârsa herşeyden önce ana-babası ile ve ailenin diğer fertleri ile çok iyi ilişkiler içinde olmalıdır. Ana-babasına karşı güzel davranış sahibi olmayan bir Müslümanın ne dünya hayatı ne de âhiret hayatı huzurlu olamaz. Mutlak anlamda ana-babanın duası alınmalı ve rızaları kazanılmaya çalışılmalıdır. Allah ve Resûlü’nden sonra kişinin sorumlu tutulduğu, güzel davranmakla emredildiği kimseler ana-babadır. Velev ki, ana-baba Allah’a karşı asi, yahut başka bir dinin mensubu olsun, farketmez. Bu, İslamî hayatın olmazsa olmazıdır. Eğer kişi öğrenci ise, onun aile hayatı içindeki en önemli görevi okumak, derslerine üst düzeyde çalışmak, fakat kendini yok edecek derecede odaklanmamak, çalışıp sonucu Allah’tan beklemek. Kardeşleri ile iyi ilişkiler kurmak, onları sevmek, saymak, gerekirse yardımcı olmak, küçüklerini sevmek ve şefkat etmek, büyüklerine saygı göstermek, annenin rutin işlerinde az da olsa yardım etmeyi ihmal etmemek. Kendi eşyasını dağıtmayıp düzgün bir hayat dürdürmek de anneye yardımdır. En basit yardımlardan biri, eve gelince ayakkabılarını yerine koymak, çantasını fırlatmamak, elbisesini askısına asmak, yemek tabaklarını sofraya koymak, herkes sofradan kalkarken döküntü bırakmadan tabak, çatal-kaşık ve bardak ne varsa kendine ait olanı kaldırmak ve böylece anneyi rahatlatmak hem de ona moral vermek, yemek sonunda yaptığı yemeklerden dolayı anaya teşekkür etmek, dua etmek, babaya kazanıp ikram ettiklerinden dolayı dua etmek. Eğer kişi evli ise aile içinde onun görevi daha ciddi ve daha önemlidir. Ahlak ve âdaba aykırı hiç bir davranışta bulunmamak, çocuklar varsa onlara model olmak; en büyük terbiye usulünün modellik olduğunu unutmamak, eşine karşı nazik davranmak, ne sözlü ne de fiziki şiddeti asla kullanmamak, hanımın ev içindeki işlerine elden geldiğince destek olmak, hanımı sevgi ile karşılamak, her zaman elden geldiğince güzel ve tatlı sözler söylemek, bir yanlış görünce hemen müdahele etmemek, belki zamanı gelinde uygun sözlerle uyarmak, tartışmamak, kin tutmamak, küsmemek ve bir birine sürekli dua etmek. Ailede yapılacak işler konusunda istişarde bulunmak ve her işi danışma ile yapmak; diktaya meydan vermemek. Hanımlar açısından da kocanın makul isteklerini kırmamak, yorgunluk ve sinirlilik anlarında ona sataşmamak, üstüne varmamak. Karı-koca aile içindeki bazı kusurlar sebebiyle bir birini affetmek, sevgiyi hayatın temeline yerleştirmek. Haftada bir günü okumaya, aile içi sohbete ayırarak evi bir dersaneye çevirmek. Zira ders okunan yere şeytan giremez. Şeytan okumaktan, bilgiden ve meşverden nefret eder. Böylece hem bilgi sahibi olmak hem de aile içi iletişimi gerçekleştirmek ve huzurlu bir hayat kavuşmak. Allah her Müslümana böyle bir aile hayatını nasip etsin.

16.11.2015

  • PAYLAŞ