Uluslararası Kur’an ve Sosyal Adalet Sempozyumu Basın Bildirisi

Toplumsal birliğin temel harçlarından olan “adalet”, Kuran-ı Kerim’in önemle üzerinde durduğu bir kavramdır. Adalet; denge, denklik, temel haklarda eşitlik, bir şeyi yerli yerine koyma, doğruluk, hakkaniyet ve gerçeğe uygun hüküm verme demektir. Adaletin zıddı zulüm ve insafsızlıktır.

“Adil” ile eşanlamlı olan “adl”, Allah’ın güzel isimlerinden (esma-i hüsna) birisidir. Adl’in esma-i hüsna’dan olmasının bize bakan bir yönü, “Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanınız” hadisinin hükmü gereğince, tüm Müslümanların da bu sıfat ile muttasıf olmalarının gerekliliğidir. Bir başka deyişle, Müslümanlar Yüce Allah’ın adl sıfatını içselleştirip onu ahlâklarının bir parçası haline getirmeliler ve aile hayatından bürokratik devlet yönetimine; insani ilişkilerden fiziksel çevreye ve tüm canlılara yönelik tutum ve davranışlarında, hüküm ve kararlarında hakkaniyeti düstur edinmelidirler.

Bugün mahkeme salonlarımızda dikkat çekici bir döviz olarak gözümüze ilişen ve gerçekte Hz. Ömer’e atfedilen “Adalet mülkün temelidir” (e’l-adlü esasü’l-mülk) özdeyişi, genelde toplumsal hayatın, özelde devlet ve iktidarın temelinin adalet olduğunu belirtir. İslam düşüncesinde “Yer-gök adaletle ayakta durur” sözü de buna işaret eder.

Modern bir kavram olan “sosyal adalet” ise daha çok sosyal devlet uygulamalarını çağrıştırıyor. Kavram, sosyal sınıflar arasında bir denge kurarak, sınıflar arasında gelir dağılımı dengesizliğini azaltma çabasını belirtiyor. Esasında gelir dağılımı dengesizliğini mümkün olabildiğince giderme anlayışının Kuranî bir perspektif olduğunu söyleyebiliriz.

Din insanı muhatap almaktadır ve insanın mutluluğu için vardır. Mutluluk ise adaletin sağlanmasıyla mümkündür. Bu sebepledir ki, peygamberlerin hepsi haksızlığa karşı direnmiş, zulme ve zalimlere karşı çıkmış, güçlünün değil haklının yanında yer almıştır. Özellikle İslamiyet, egemenlerin adaletsizliğine, köleliğe, kadınların ezilmişliğine karşı güçlü bir itiraz olarak ortaya çıkmıştır.

Kuşkusuz adaletli bir toplum, adalet fikrinin tüm davranışlarımıza ve hayatımıza yansımasıyla mümkün olabilir.  İşte adaletli bir toplumu temin edebilmek ve böylelikle toplumsal bütünlüğü sağlamak amacıyla Kuran-ı Kerim’in ve genel olarak İslam’ın adalet anlayışını masaya yatırmak istedik. “Kur’an ve Sosyal Adalet” başlığı altında altı oturumlu ve halka açık bu uluslararası sempozyumun düzenlenmesi, belirtilen amaca dönük bir çabanın ifadesidir. Dolayısıyla yerli ve diğer İslam ülkelerinden oluşan alanının uzmanı çok değerli akademisyenlerin birikimlerinden yararlanmak ve üç gün boyunca sürecek bir toplantı ile düşüncelerini toplumla, özellikle Bursalı hemşerilerimizle paylaşmalarını sağlamak istedik. Böylece bir nebze olsun Kur’an ve Adalet ilişkisi hakkında toplumu bilgilendirme ve aydınlatma görevimizi ifa etmiş olacağımıza inanıyoruz.

 

Prof. Dr. Abdurrahman Kurt

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı